Yapay öğrenmeden bahsedip örüntüyü es geçmek olmaz. Ki artık örüntüler ilkokulda öğretiliyor. Hani üç tane sayıyı verirler, sıradaki sayı ne olmalı diye sorarlar ya; hah, örüntü işte o.
Annemin mutfağı. Elimde kalem, önümde boş bir sayfa. Meşhur zeytinyağlı fasulyesinin tarifini öğrenmeye hazırım.
Göz kararı zeytinyağı.
Göz kararı?
Bir pinçik şeker.
Pinçik?
Annem fasulyeyi ocağa koydu bile. Benim sayfaysa hâlâ bomboş. Yalan oldu bizim öğrenme.
Kızamıyor da insan anasına. Bana tarifi bu şekilde veriyor çünkü kendisi de bu şekilde biliyor. Fasulyeyi daha ayıklarken ne kadar zeytinyağına, kaç pinçik şekere ihtiyaç var kestiriveriyor. Fasulye pişirme denen problemi çözmüş. Çözmüş çünkü problemin parametrelerini, yani zeytinyağının ölçüsünü, tuzun miktarını biliyor. Yüzlerce fasulye pişirdiği için ölçeği ezberlemiş.
Yapay öğrenme de aşağı yukarı böyle bir şey. Diyelim bilgisayarınızda binlerce fotoğraf var. Aralarından sizin de olduklarınızı bulmak istiyorsunuz. Önce sağdan soldan çekilmiş birkaç fotoğrafınızı bilgisayara veriyorsunuz.
Continue reading Yapay Öğrenme →